Çamaşır yıkama yöntemim mi?
Hazırlık
Bir çamaşır yıkama takvimim var. Bu takvime ne zaman -perdeler, çarşaflar, yeni mevsim öncesi kabanların yıkanması gibi- büyük parçaları yıkamam, ne zaman dekorasyon malzemelerini elden geçirmem gerektiği gibi bilgileri giriyorum. Bir örnek vermem gerekirse, yatak çarşaflarını iki haftada bir yıkıyorum, zira birçok kişi yatağımızda giysilerimizin içindekinden çok daha fazla vakit geçirdiğimizin farkında değil.
Evi oda oda dolaşıyorum ve çamaşırları topluyorum ya da notlar alıyorum.
Çamaşırları ayırıyorum. Bölümlere ayrılmış bir çamaşır sepeti kullanıyorum. Önceden çamaşırları birbirinden ayırdığından, bana çok zaman kazandırıyor. Ve ailemin de çamaşırları ayırmanın ne anlama geldiğini anlamasına yardımcı oluyor. Beyazlar, açık renkliler, (koyu) renkliler ve hassas çamaşırlar (yün, ipek, v.b.) gruplarını oluşturuyorum. Eğer bir grupta yeterince çamaşır birikmemişse, diğer gruplarla birlikte yıkamıyorum. Bunun yerine o gruba ait bölümün tam olarak dolmasını bekliyorum.
Kıyafetleri tersine çeviriyorum. Bu yıkama sırasında onları koruyor.
Kıyafetlerin ceplerini boşaltıyorum, çünkü para, kimlik kartı, evrak gibi şeyleri yıkamak daha sonra hayatınızda bir sürü sorun yaratıyor.
Her zaman etiketleri kontrol ediyorum ve programı buna göre seçiyorum. Yatak çarşaflarının yıkama etiketine göre uygun olan en yüksek sıcaklığı kullanıyorum. Polyester karışımlar için en iyisi ılık suyken, beyaz pamuklular sıcak suya dayanabiliyor. Eğer çamaşırlarda leke varsa, ne lekesi olduklarına her zaman bakıyorum -yağ lekelerini soğuk su ile yıkamak daha iyi sonuç veriyor, meyve suyu lekeleri için ise sıcak su gerekiyor.
Çıkarılması zor bir leke varsa, yıkama öncesi lekeler için leke çıkarıcı kullanıyorum ve bunu yıkama deterjanına da ekliyorum.
Deterjanı seçiyorum: Zor lekeler için Ariel Professional leke çıkarıcısı, mükemmel beyazlar için Ariel toz, renkli giysiler içinse Ariel Color sıvı veya Ariel Power kapsül.
Yıkama
Makineye fazla çamaşır yüklememek için 1-el kuralını uyguluyorum.
Asla makine yarım dolu iken yıkama yapmıyorum. Onun yerine giysilerin tamamını dolduracak kadar birikmesini bekliyorum.
Asla ıslak çamaşırların makine içinde kalmasına izin vermiyorum, çünkü renkler karışabilir ve yıkanan çamaşırlar yıkanma sonrasındaki ferah kokularını kaybedebilir.
Yıkama sonrası
Olabildiğince çamaşırları güneş ışığında kurutmaya çalışıyorum.
Çamaşırları mümkün olduğu kadar buruşukluklarını gidererek asıyorum ki ütü işim hafiflesin.
Gerekirse çekmece içindeki deterjanı temizleyerek, makinemin bakımını yapıyorum.
Eğer herhangi bir çamaşırın buruşuklukları giderecek veya yerden kazandıracak şekilde nasıl katlanabileceğini bilmiyorsam, internette bulunan ders videolarına ve resimlere bakıyorum.
Son ve en genel tüyom: Kullanacağınız deterjanı en sık ihtiyaç duyduğunuz şeyleri temel alarak seçin -ihtiyaçlarınızı düşünerek (rahatlık, temizlik, ferahlık, koku, kir düzeyi), deterjanın türünü belirleyin (toz, sıvı veya kapsül?) ve her zaman kaliteli olanı tercih edin. Her zaman Ariel markasını kullanmayı tercih ediyorum, çünkü inanılmaz performansı sayesinde çamaşır yıkamadaki becerilerim başkalarınca fark ediliyor.
Şimdi, sıra sizin kendi yönteminizi anlatmanızda.