Hafta sonu çocuk etkinlikleri
1. Uçurtma yapalım: Dünyanın en güzel şeylerinden biri rüzgarın gücünü ipinin ucunda hissedebileceğimiz rengarenk uçurtmalar uçurmaktır. Tabii bunun için önce bir uçurtmaya sahip olmamız lazım. Çeşitli hayvanların formunda rengarenk uçurtmaları kırtasiyelerden ve oyuncakçılardan alabiliriz elbette ama işin asıl keyfi, tüm ailenin katılımıyla uçurtma yapmaktan geçer. Çocukluğunuzdan bu yana uçurtma yapmaya alışıksanız sorun yok, ama değilseniz bir bilene sormalı veya internetten uçurtmanın nasıl yapılacağını öğrenmelisiniz. İşin en önemli yanı, uçurtmanın çatısını doğru çatmak. Yoksa ne kadar uğraşırsanız uğraşın uçurtma uçmaz ama hayalleriniz uçar! Kuyruğun uzunluğunu belirlemek de önemlidir. Bunlarla ilgili bilgiler tamamsa sıra uçurtmada kullanılacak kağıdın renklerini seçmeye, kuyruğun şeklinin nasıl farklılaştırılabileceğiyle ilgili kafa yormaya gelir. Biri çıtayı tutar, öbürü ipi dolarken ailenin diğer fertleri de kuyrukla ilgilenebilir. Her şey tamam olunca iyi rüzgâr alan bir tepeye doğru yola koyulmaktan başka yapacak iş kalmaz.
2. Pikniğe gidelim: Bahar aylarının tadı en iyi piknikte çıkar. Piknik sepetini hazırlamak ayrı keyiftir, mekanı seçmek ayrı. Pötikare örtülü, kocaman yastıklı, kuru köfteli, yaprak sarmalı, börekli bir piknik mi yoksa piknik masalarının olduğu, mangallı, etli-sucuklu, salatalı bir piknik mi? İlk seçenek kesinlikle daha ekonomiktir, ikincisi ise işin içine eti, sucuğu girdiği için biraz daha maliyetli. Bu karar verildi mi, mekan da ona göre seçilir. Tuzuyla, şekeriyle, çatalıyla, bardağıyla piknik sepeti eksiksiz doldurulur. Voleybol, istop oynamak için top, tüm kurtlarımızı dökmemiz için kalın atlama ipi de alındı mı "açık hava, bol gıda" piknik serüvenimiz başlayabilir.
3. Balkonda ılık havanın keyfini çıkaralım: Balkonlarımız tüm kış boyunca bakımsız kaldı şüphesiz. Oysa şimdi uzun kahvaltılar, akşam üstü çayları, hatta akşam yemekleri için bizi bekliyor. Ama büyük olasılıkla biraz tadilata ihtiyacı var. Bunun için öncelikle balkon masamızı ve sandalyelerimizi gözden geçirelim. Tamire ihtiyaçları varsa tamir edelim, cilasını, verniğini yenileyelim; hatta rengini bile değiştirebiliriz. Sandalye minderlerini farklı renklerde kumaşlarla kaplayabilir, çiçek saksılarımızın üzerine değişik motifler çizebilir, güneşlikleri elden geçirebiliriz. Birkaç yeni mum, fener ve sarkıt küçük lambalar da aldık mı tamamdır. Eğer balkonumuz yeterince genişse eski bir koltuğun üstüne işli simli bir örtü atıp kullanmadığımız bir cibinliği de balkona taşırsak çok farklı bir ambiyans da elde edebiliriz. Tüm bunları planlar ve hayata geçirirken tüm ailece iyi vakit geçirmemiz kaçınılmaz. Sadece bir cumartesi öğleden öncenizi bu işe ayırarak öğleden sonrayı ve pazar gününü keyif çatarak geçirebilirsiniz.
4. Aile albümleri oluşturalım: Eskiden çekilen ve tab ettirilen her fotoğraf, özenle albümlere yerleştirildi. Fotoğraf çekmek zahmetliydi, herkesin makinesi yoktu, makara filmleri almak da, sonrasında çekilen filmleri tab ettirmek de pahalıydı. Ama tüm bu zahmetler karşılıksız kalmaz, her kare aile albümünde yerini bulurdu. Şimdi neredeyse ailemizin her anının fotoğrafını çekiyoruz ama tüm bu kareler bilgisayarın bir köşesinde kalıyor. Bir hafta sonunuzu bu fotoğrafların en güzellerini seçmeye, bunları printer'dan çıkarmaya ve albümler oluşturmaya ayırmaya ne dersiniz? Umduğunuzun üzerinde bir keyif alacağınıza eminiz.
5. Yemek yarışması düzenleyelim: Evet, kesin olan bir şey var: mutfak mahvolacak. Olsun! O kadar eğlenceye böyle bir zahmet değecektir. Mutfak; kadın, erkek, çocuk için bir keyif ve terapi alanı. Birlikte yemek pişirmek kadar bir aileyi, eşleri, anne-çocuğu, baba-çocuğu birbirine yaklaştıran şey pek azdır. Yemek yarışması düzenleyerek hem özel bir yakınlığı paylaşır hem çok eğlenir hem de birbirinden lezzetli yemeklere kavuşursunuz. Mutfak bilgisine göre herkes bir yemek seçebilir, sonra da tadım saatinde herkes birbirinin yemeğini puanlayabilir. Çocuğunuza iltimas geçmeyi sakın unutmayın ama. Sonrasında nasıl dağıttıysanız yine hep beraber mutfağı toplayın.